24 Temmuz 2007 Salı

Online Banner



Siteniz için online olarak banner oluşturmak mı istiyorsunuz? İşte size bu işi yapan bir site adresi :

http://www.bannerbreak.com

16 Temmuz 2007 Pazartesi

Slide Show Scriptleri

Bir site hazırladınız. Sitenizde olmazsa olmaz bölümlerden biri de fotoğraf galerileri...

İşte bu fotoğraf galerini kolaylıkla oluşturabileceğiniz, beğendiğim 3 script adresine buradan ulaşabilirsiniz.





Lightbox2 Slideshow



GrayBox SlideShow


14 Temmuz 2007 Cumartesi

Açık Kaynak Web Tasarım

Aşağıdaki adreste ücretsiz web sitesi tasarımları yer alıyor.
Site tasarınlarını önizleme yapabiliyor, dosyalarını indirerek kullanabiliyorsunuz.
Tasarımcılar için güzel bir free site...

Open Source Web Design sitesi adresi :

http://www.oswd.org/

13 Temmuz 2007 Cuma

En vahşi 10 Film

Ünlü Sinema portalı "filmschoolrejects", sinema tarihinin en vahşi 10 filmini belirledi.
Bir grup çılgın gencin kurduğu ve her türlü sıradışı filmin detaylarıyla incelendiği internet sitesinde hazırlanan liste, bazı ülkelerde gösterimi yasaklanmış, en kanlı ve şoke edici filmlerden oluşuyor.

işte listede seçilmiş 10 film

1.
The Texas Chain Saw Massacre - Teksas Katliamı (1974)
2.
Hostel - Otel (2006)
3.
Haute Tension - Yüksek Tansiyon (2003)
4.
The Last House on the Left - Soldaki Ev (1972)
5.
I Spit on Your Grave - Mezarına Tüküreceğim (1978)
6.
A Clockwork Orange - Otomatik Portakal (1971)
7.
Saw - Testere (2003)
8.
Cannibal Holocaust - Yamyamlar Cehennemi (1980)
9.
Two Thousand Maniacs - İki Bin Manyak (1964)
10.
The Hills Have Eyes - Tepenin Gözleri (2006)

Alıntı : www.bildirgec.org

William Holman Hunt'ın "Evrenin Işığı" Tablosu

11 Temmuz 2007 Çarşamba

İkon ve Buton arama derdine son!

Aşağıdaki adreste bizim için derlenmiş, ikon ve butonlar yer alıyor.


Adres için tıklayınız...

9 Temmuz 2007 Pazartesi

Laptop Bataryası Değiştirme

Biten Laptop bataryalarını, düşük maliyetle nasıl değiştirebiliriz.
Aşağıdaki videodan bunu öğrenerek, biraz teknik bilginiz varsa veya cesaretli iseniz biten bataryayı değiştirebilirsiniz?


6 Temmuz 2007 Cuma

Macera başlıyor : Gyzem



İşte size çözebileceğiniz bir macera...Şimdiye kadar çözen olmamış, çünkü çözmeye çalışanlar arasında ben yoktum :) Gyzem adlı macerada, çeşitli bilmeceleri geçerek, bir sonraki sayfaya ulaşmaya çalışıyorsunuz. Her bir bilmece sonunda, bir sonraki sayfanın adresi veriliyor. Kimi zaman mısır hiyeroglif yazısı ile uğraşıyor, kimi zaman videolar izleyerek çözümü bulmaya çalışıyor, kuran ayetlerindeki sırları bulmaya çalışıyor, resim dosyalarındaki şifreyi buluyorsunuz. Gerçekten çok sürükleyici ve zekice hazırlanmış bir macera. Yapımcısını kutlamak lazım.

İşte maceranın adresi :

http://www.gyzem.com/

Arkadaşlarınıza quiz hazırlayın.

Bu sitede arkadaşlarınız için çeşitli tipte sorular hazırlayarak, bir sınav şeklinde quiz oluşturabiliyorsunuz. Sınav sonuçları size mail olarak gönderiliyor.

http://www.egoquiz.com/

5 Temmuz 2007 Perşembe

Site için hazır form kodları oluşturma

Bu siteden ilgili alanları seçip ekleyerek kolayca hazır form yapıları oluşturmak mümkün.
Sonuçta Site size bir html sayfası kodu ve seçime göre de ASP/PHP kodlarını hazırlıyor.

http://www.tele-pro.co.uk/scripts/contact_form/

Sevdiklerimize kartlı yazılar içeren resim oluşturalım...

http://www.commentyou.com/


Send a Teddy Gram at CommentYou.com

Kayra Mix

Oğlum Kayra'mın fotoğraflarını Photoshopta birleştirdim ve bu dosyayı oluşturdum...
Az da olsa yaramaz oğlumun özlemini gidermeme yardımcı oluyor bu fotoğraf...

4 Temmuz 2007 Çarşamba

Ülkemden yarı İngilizce, yarı Türkçe ilanlar















Brezilya, ilginç bir ülke!

BREZİLYA...İLGİNÇ BİR ÜLKE!...

*Kesme şekerin hiç üretilmediğini ve kullanılmadığını,

*Sinemalarda biletle beraber koltuk numarasının verilmediğini, bu yüzden iyi yer kapmak için yarım saat önce

giriş kapısının önünde kuyruk oluştuğunu,

*Uçaktan inince uçağın kapısından hava limanına kadar yüründüğünü, otobüs ile servisin hiç olmadığını bazen

körüklere yanaşıldığını,

*Voleybolun bile el hariç olmak üzere ayak-kafa-göğüs karışımı oynandığını,

*Sinemada film izlerken arkadaşlarınızla sohbet etmenin ve yerinizden kalkıp gidip içecek-yiyecek almanın

serbest olduğunu,

*Birileri ne seslenirken ıslık kullanmanın nezaket gereği olduğunu,

*En kuzeydeki kent ile en güneydeki arasında 5.000 km olduğunu,

*Kullanılan dilin Portekizce olduğunu ve kalabalık nüfus nedeniyle Portekizcenin dünyada en çok kullanılan

dillerden biri olduğunu,

*Coco bitkisinin suyunun normal sudan daha fazla tüketildiğini,

*Birinde yemeklerin kilo ile satıldığı, diğerinde sabit ücretle limitsiz yemek ye ne bilen iki tip

restaurant bulunduğunu,

*Kafelerde bir fincan kahve için ödediğiniz para ile marketten 1 kilo taze çekilmiş kahve alabileceğinizi,

*Kahvaltıda kızartılmış peynirin normal peynirden daha fazla tüketildiğini,

*Cola firmalarının yerel bir içecek olan guarana ile rekabet edemediklerini,

*Goyaba, Maracaju, Manga, Coco, Caja, Laranja, A pe xi, Uva gibi 72 çesit bilmediğimiz meyvenin var

olduğunu,

*Mafyanın sokaklarda oynattığı lotaryanın devletin sayısal lotosundan daha fazla ilgi gördüğünü ve bu

mafyanın bugü ne kadar tüm ikramiyeleri ödediğini,

*İlk öğretim ve lisenin 3 vardiya yapıldığını yani gece okula giden ilkokul öğrencilerinin var olduğunu,

*35 milyonluk nüfusu ile Sao Paulo şehrinin dünyanın en kalabalık kentlerinden biri olduğunu,

*Hatırı sayılır petrol rezervi ve üretimi olmasına rağmen tek bir rafinerinin olmadığını,

*Pasifik okyanusu kıyısında, sahilde kumsala 10- 15 metre mesafede oluşan dalgaların, dev gemileri bile

alabora edebilecek kadar güçlü olduğunu,

*Her sabah saat 06-07 arası şiddetli yağmurun yağdığını, şehri bir güzel temizlediğini daha sonra pırıl

pırıl bir havanın açtığını,

*Rio carnavalı hazırlıklarına 6 ay önceden başlanıldığını, gösteriye katılan 10.000 katılımcının 1001 renkte

hazırlanmış 30.000 değişik kostümü giydiğini , gösterilerin dört gün boyunca saat 20:00'de başladığını ve

sabah 07:00'ye kadar sürdüğünü,

*Hap seklinde olan diyet şeker tabletleri yerine doğal ve kalorisi olmayan bir bitkinin suyunun

kullanıldığını,

*Bankamatiklerden 22:00'den sonra güvenlik sebebiyle para çekilemediğini,

*Bizde sadece iş adamlarının ve büyük meblağlar için kullandıkları banka çeklerinin 7 yaşındaki bir çocuğun

bile bakkaldan çikolata alırken kullandığını,

*Seyyar satıcı sayısının en fazla olduğu ülkelerden biri olduğunu ve yukarıda bahsedilen çekleri bile kabul

ettiklerini,

*Dünyanın en uzun havaalanı pistinin Rio de Ja ne iro'da olduğunu, uçakların iniş ve kalkış için karada

15-20 dakika otobüsle seyahat ediyormus gibi yol kat ettiklerini,

*Çayın hemen hemen hiç bulunmadığını,

*Türkiye'deki içli köftenin aynısının bütün lokantalarda kolayca bulunabileceğini,

*Gece saat 24:00'den sonra kırmızı ışıkta duran arabalara ceza kesildiğini,

*Yerleşim alanı içerisinde 100 metre , kırsal alanlarda 1 km aralıklarla ankesörlü telefon bulundurmanın

Anayasanın temel maddelerinden biri olduğunu.....

biliyor muydunuz ?

Alıntı

Çekip Gitmek Buralardan

Kaynağını bulamadığım bu şiirde bir çoğumuzun isteyip de yapamadığı bir konudan bahsediyor : Her zaman düşündüğümüz, ama asla gerçekleştiremediğimiz ve de gerçekleştirmesi zor olan bir hayal : Herşeyi bırakıp bir yerlere çekip gitmek...
Evet bir gün çekip gideceğiz bu dünyadan, ama bu gidiş dönüşü olmayan bir gidiş olacak.

Bugünlerde herkes gitmek istiyor.
Küçük bir sahil kasabasına,
Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara...

Hayatından memnun olan yok.
Kiminle konuşsam aynı şey...
Herşeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.
Öyle "yanına almak istediği üç şey" falan yok.
Bir kendisi.
Bu yeter zaten.
Her şeyi, herkesi götürdün demektir.
Keşke kendini bırakıp gidebilse insan.
Ama olmuyor.
Hadi kendimize razıyız diyelim, öteki de olmuyor.
Yani herşeyi yüzüstü bırakmak göze alınmıyor.

Böyle gidiyoruz işte.
Bir yanımız "kalk gidelim",
öbür yanımız "otur" diyor.

"Otur" diyen kazanıyor.
O yan kalabalık zira...
İş, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile, Güvende olma duygusu...
En kötüsü alışkanlık.
Alışkanlığın verdiği rahatlık,
Monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor.
Kalıyoruz...
Kuş olup uçmak isterken,
ağaç olup kök salıyoruz.
Evlenmeler...
Bir çocuk daha doğurmalar...
Borçlara girmeler...
İşi büyütmeler...
Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor.

Misal ben...
Kapıdaki Rex'i bırakıp gidemiyorum.
Değil bu şehirden gitmek,
İki sokak öteye taşınamıyorum.
Alıp götürsem gelmez ki...
Bütün sokağın köpeği olduğunun farkında,
Herkes onu,
o herkesi seviyor.
Hangi birimizle gitsin?

"Sırtında yumurta küfesi olmak" diye bir deyim vardır;
Evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin,
Kendi imalatımız küfeler.

Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada.
Ölüm var zira.
Ölüme inat tutunmak lazım,
İnadına kök salmak lazım.

Bari ufak kaçışlar yapabilsek.
Var tabii yapanlar, ama az.
Sadece kaymak tabakası.
Hepimiz kaçabilsek...
Bütçe, zaman, keyif...
Denk olsa.
Gün içinde mesela...
Küçücük gitmeler yapabilsek.
Ne mümkün.
Sabah 9, akşam 18
Sonra başka mecburiyetler
Sıkışıp kaldık.
Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli
Bu kadar ağır olmamalı.

Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
Bir ömür karşılığı, bir ömür yani.
Ne saçma...
Bahar mıdır bizi bu hale getiren?
Galiba.

Ben her bahar aşık olmam ama
Her bahar gitmek isterim.
Gittiğim olmadı hiç,
Ama olsun... İstemek de güzel.

En çok oynadığım atari oyunlarından biri : River Raid


Eskiden televizyona bağlanılarak oynanan atariler vardı. Kardeşimle benim de sahip olduğumuz bu atarilerde yüklü olan oyunlardan biri ile geçenlerde internette karşılaştım : River Raid
2 boyutlu :) bir uçak oyunu olan River Raid oyununda, engellere çarpmadan geçiyor, hedefelr vuruyor, köprülerin üzerinden geçiyor ve belli sürelerle çıkan benzinleri FUEL almanız gerekiyor, aksi taktirde benzininiz bitiyordu. Eski oyunların yeri başkaymış, ama nedense şimdi aynı oyunlar oynandığında aynı tadı vermiyorlar...

İşte oyunla ilgili kısa bir açıklama :
“River Raid” Activision firması tarafından 1982 yılında piyasa sürülen ilk “shoote’em up” oyunlardan biriydi. Öncelikle Atari 2600 için üretilen oyunun daha sonra Atari 8-bit, C64, ZX Spectrum ve MSX için yeni versiyonları piyasa sürülmüştü.Bir nehir üzerinde gitmekte olan bir uçağı kontrol ettiğiniz oyunda düşman helikopterlerini, gemilerini, uçaklarını, köprülerini yok etmeye çalışıyordunuz. Zamanın en başarılı oyunlarından olan River Raid, özellikle c64 kullanıcılarını televizyonun karşısına bağlamıştı. O dönemde pek çok joystick River Raid yüzünden kullanılmaz hale gelmişti.Oyun Carol Shaw tarafından programlanmıştı. Carol Shaw için ilk kadın bilgisayar oyunu programcısı olduğu rivayet edilir.
Not : Biz de kardeşimle birlikte bu oyun için joystick bozduk :)

Oğlum Kayra ile Hacıaliler Köyü'nde


24 Haziran 2007 Akçapınar hayır pilavı için memleketimde idim. Hacıaliler Köyünde bahçede kiraz ağacının altında oğlum ve ben poz verdik...